Bu Blogda Ara

24 Temmuz 2021 Cumartesi

Adalet ve Hukuk Her Şeyin Temelidir

Adalet mülkün temelidir. Hz. Ömer

Bir toplumun can damarı adalet ve hukuktur. Dünya Adalet Projesi'nin (World Justice Project), Hukukun Üstünlüğü Endeksi'ne (Rule of Law Index) göre Türkiye 2020 yılında 128 ülke arasında 107'inci sırada yer aldı. Bu istenmeyen bir sıralama ama maalesef memleketimizdeki uygulamalardan bazıları bunu teyit eder nitelikte. Kanunda 5275 sayılı Kanunun 16/4 maddesine göre ‘Hapis cezasının infazı, gebe olan veya doğurduğu tarihten itibaren altı ay geçmemiş bulunan kadınlar hakkında geri bırakılır. Çocuk ölmüş veya annesinde başka birine verilmiş olursa, doğumdan itibaren iki ay geçince ceza infaz olunur.’ maddesi bunlardan birisi. Aşağıda duayen gazeteci, rahmetli Mehmet Ali Birand'ın eşi Cemre Birand tarafından bu konu ile ilgili yapılan bir paylaşım var.

Yine benzer şekilde T.C milletvekillerinden Sezgin Tanrıkulu da benzer bir paylaşımda bulunmuş




Sıralamada 107. lik maalesef hiç istenmeyen bir durum. Bunu en kısa sürede yükseltmemiz lazım. 

“Sizden önceki insanların helâk olmalarının sebebi, aralarında ileri gelen (zengin) kimseler hırsızlık yapınca suçun cezasını vermeyip zayıf (ve fakir) kimseler hırsızlık yapınca ceza uygulamalarıdır. Bu canı bu tende tutan (Allah)a yemin ederim ki Muhammed'in kızı Fâtıma hırsızlık yapsa, onun da elini keserdim!”

(M4411 Müslim, Hudûd, 9)

“Adalet seviyemizi bütün medeni toplumların adalet seviyesi derecesinde bulundurmak mecburiyetindeyiz.” Mustafa Kemal Atatürk


Referanslar

1- https://twitter.com/Cemrebirand1/status/1090631747400884224?s=20

2-https://twitter.com/MSTanrikulu/status/1148641371491885056?s=20

3- https://twitter.com/MSTanrikulu/status/1404354131792433154?s=20

Türklerde Negatif Seleksiyon

Hitler’ in zulmünden kaçarak ülkemize sığınan ve üniversitelerimizde görev alarak Türk Akademik Yaşamına unutulmaz hizmetler veren yüzlerce Alman profesör vardır [1]. Bu hocaların en önde gelenlerinden olan ekonomi profesörü Prof. Fritz Neumark'dir . Prof. Fritz Neumark Türkiye'de iktisat öğreniminin gelişmesinde ve gelir vergisi yasalarının hazırlanmasında önemli katkıları olan Yahudi asıllı Alman iktisatçıdır. 1900'de doğdu. 1936'da Hitler Almanyasından Türkiye'ye göç ederek, İstanbul Üniversitesi'ne öğretim üyesi olarak katıldı.1952 yılı başına kadar Türkiye'de kaldı. Üniversitede, maliye ve iktisat dersleri verdi. Türkçe olarak çok sayıda eser yayınladı. Türk üniversitelerinde halen görevli bulunan çok sayıda iktisat ve maliye öğretim üyelerinin hocasıdır. Türkiye'den ayrıldıktan sonra Frankfurt Üniversitesinde uzun yıllar görev yapan ve rektörlüğünde bulunan Neumark, kamu maliyesi alanında milletlerarası kuruluşlarda görev yapmış ve vergi alanındaki incelemeleri yönetmiştir [2]. Seneler sonra, Almanya Hitler faşizminden kurtulduktan sonra, ülkesine dönüyor ve dönerken de bizim gazetecilerle bir sohbet toplantısı gerçekleştiriyor. Bu toplantıda bir gazeteci de Neumark’a “bunca sene Türkiye’de kaldıktan sonra bu ülkeyi nasıl özetlersiniz?” gibi bir soru yöneltiyor. Neumark’ın yanıtı son derece kısadır: “Negatif seleksiyon” [3,5]

Bundan yaklaşık Zülfü Livaneli hala aynı şeyleri anlatan bir gazete makalesi yayınladı "Tersine elek (negatif seleksiyon) Türkiye'nin değişmez kuralı oldu." [6]


Referanslar

1- http://www.gazetekadikoy.com.tr/yasam/modanin-multeci-alman-profesorlerinbsp-h15208.html

2-https://tr.wikipedia.org/wiki/Fritz_Neumark

3-https://www.star.com.tr/yazar/drogba-ve-negatif-secisler-yazi-918599/

4- https://dergipark.org.tr/tr/pub/mbdd/issue/42789/517050

5- https://www.karamandauyanis.com/yazarlar/osman-nuri-kocak/negatif-seleksiyon/353/

6- https://www.gazetevatan.com/yazarlar/zulfu-livaneli/uzulme-ofkelenme-sadece-anla-18363

19 Temmuz 2021 Pazartesi

İyiye İyi Kötüye de Kötü Diyebilmeliyiz


"İçinizden biri bir kötülük görürse onu eliyle, buna gücü yetmezse diliyle değiştirsin; buna da gücü yetmezse kalbiyle (ona karşı kin ve nefret beslesin). Bu ise imanın asgarî gereğidir." ”

[ Müslim, Îmân, 78]

Allah’ın Emirlerine Muhalif Fiil ve Hareketde Bulunan ve de Bunları Etrâfa Yaymaktan Çekinmeyen Kişilerin Bu Hareketlerinden Bahsedip Onları Halka Tanıtmak ise Sevâptır.

Zirâ Ahâli Onların Kötü Amellerinden Sakınmış Olur. Rasülullah Sallallâhû Aleyhi ve Sellem Şöyle Buyurur; Kötü Ahlâklıları Kötü Ahlâkları ile Tanıtınız ki, Ahâli Onlardan Sakınsın!

[Tenbîhü’l-Gâfilîn, Cilt 1, Sayfa 183.]


İyi ve kötü insana aynı değeri vermek doğru değildir...Bu suretle birinciyi iyilikten soğutur ikinciyi kötülük yolunda cesaretlendirirsiniz

Hz.Ali


Hatalı işlere karşı susmak yasaktır. O zaman konuşmak ibâdet sayılır.

Dr.Münir Derman (k.s.) 

Dr. Münir Derman 1910 yılında Trabzon’da doğdu. Baba tarafından büyük dedesi Kafkasya’dan Şeyh Şâmil. Ana tarafından büyük dedesi Ahmet Ziyâeddin Gümüşhanevî 

https://dergi.diyanet.gov.tr/makaledetay.php?ID=9126

14 Temmuz 2021 Çarşamba

Bilgisizlik Sözleşmesi

Bilgisizlik sözleşmesi kavramı, Güney Afrika üzerine araştırmalar yapan Melissa Steyn’in ülkede 40 yılı aşkın bir süre siyahlara kan kusturan Apartheid rejimine sessiz kalan sıradan Afrikalıların tavrını tarif etmek amacıyla kullanmış bir kavramdır. Rejimler toplumları manüple edebildikçe vatandaşların suskunluğuna ihtiyaç duyar. "Bilgisizlik sözleşmesi" işte bu sessiz çoğunluğun gönüllü körlüğüne, cehaletine dayalı yazılı olmayan bir mutabakattır. Yapılanlara aktif katılımınızı gerektirmez, itaat etmenizi yani itaatsizlik yapmamanızı talep eder sadece; görmezden gelmek kafidir. Karşılığında düzenin tüm avantajlarından nemalanır, susturulmuş vicdanın rahatlığıyla yaşayıp gidersiniz. Bu zümrelerin gücü, ellerindeki silahlı güçten değil, kendileriyle iş birliği yapan / sessiz kalan halktan aldıklarını söyleyebiliriz. 

Almanlar bunu şöyle hicvetmişler; Eğer 1 Nazi ile aynı masada oturup ona karşı tek laf etmeyen 10 Alman varsa, masada 11 Nazi var demektir. Kısaca “Bilgisizlik sözleşmesi” yapılan tüm yolsuzluklara, haksızlıklara, adaletsizliğe rağmen bunu görüp de ses çıkarmayanları da suça ortak eden gizli bir sözleşme gibidir.

Bununla ilgili dünya literatüründe de çokça tarif bulabilirsiniz. Aziz Nesin der ki “Söylediklerimiz kadar sustuklarımızdan da sorumluyuz.”

Sustuğunuz her haksızlıktan sorumlusunuz., “o kadarını yapmaz ya” dediğiniz her sefer için sorumlusunuz.., apolitik ya da vurdumduymaz tavrınız yüzünden cesaretlenen cehaletten sorumlusunuz.

Dr. Münir Derman der ki "Hatalı işlere karşı susmak yasaktır. O zaman konuşmak ibâdet sayılır". Dr. Münir Derman 1910 yılında Trabzon’da doğdu. Baba tarafından büyük dedesi Kafkasya’dan Şeyh Şâmil. Ana tarafından büyük dedesi Ahmet Ziyâeddin Gümüşhanevî'dir.

"Zulmü yapanla zulme uğrayanın dışında kalanlar, ellerine fırsat geçince kendilerinin de zulüm yapma heveslerini içlerinde taşıdıkları için, zulmün kullandığı kuvvete çok defa hayran olurlar.” Nurettin Topçu

“Kim bir kötülük görürse, onu eliyle değiştirsin. Şayet eliyle değiştirmeye gücü yetmezse, diliyle değiştirsin. Diliyle değiştirmeye de gücü yetmezse, kalbiyle düzeltme cihetine gitsin ki, bu imanın en zayıf derecesidir.” Hz. Muhammed.