Bu Blogda Ara

13 Aralık 2014 Cumartesi

Eğitim Sistemimiz

Eğitim sistemimizin şu anki haliyle sorunlu olduğu aşikar.

Hocası bile olmayan osmanlıca ülkenin gündeminde iken 50 yıldır ingilizce öğretiyoruz, acaba ne kadar başarılı oldu? Dünyanın 44 şehrinde 7 dilde yabancı dil eğitimi veren EF Education First Uluslararası Dil Merkezleri, dünyanın ilk İngilizce Yeterlilik Endeksinin 4.’sünü yayımladı.Bu
listeye göre Türkiye  63 ülke arasında 47. sırada yer alıyor.

Maalesef büyük umutlarla duyurulan Fatih Projesi var olan altyapıyı bilgisayarlaştırmaktan öteye gidemedi.
Sistemi sanallaştırmak, çevrimiçi yapıya büründürmek ve takibini kolaylaştırmak temelde ilerleme olarak gözükebilir.Ancak bilgisayar bilimlerini eğitimimizin odak noktası haline getirmediğiniz sürece bu eğitim sisteminde yetişecek bireyler, 20 yıl sonra ABD’li yaşıtlarının ürettiği teknolojileri kullanan sağlam bir bilişim tüketicisi olacaklar.

Eğitim sistemin kendisi problemli,  Biz bunlarla uğraşırken  ABD Code.org projesini yapmaktadır.

ABD nin 20 yıl sonraki projesi  Mars’ta Koloni Kurma Projesi iken biz 20 yıl sonrasına inşaat merkezli projelerimizi konuşuyoruz.

Türk sanayisinin 100 dolarlık imalat yapabilmesi için, 43 dolarlık mal-yatırım ithal etmesi gerekiyor.
Yabancılar da yerli üreticiler de Türkiye’yi sadece montaj üssü olarak kullanıyor
Yabancı yatırım denilen şey sadece sıcak para olarak faize geliyor neden AR-GE yatırımı yapmıyor sorularının cevabı sanırım eğitim.

7 Aralık 2014 Pazar

İnsan! İnsan! İnsan!


Bir Kızılderili hikayesi : Biri iyiliğin, öteki kötülüğün simgesidir


Yaşlı Kızılderili reisi ve torunu kulübelerinin önünde oturmuşlar, az ötede birbirleriyle boğuşup duran iki kurt köpeğini izliyorlardı.
Köpeklerden biri beyaz, öteki siyahtı ve oniki yaşındaki çocuk kendisini bildiğinden bu yana o köpekler dedesinin kulübesi önünde boğuşup duruyorlardı. Dedesinin sürekli gözününde tuttuğu, yanından ayırmadığı iki kurt köpeğiydi bunlar. Çocuk kulübeyi korumak için bir köpeğin yeterli olduğunu düşünüyor, dedesinin neden ikinci köpeğe gereksinim duyduğunu ve renklerinin neden illa da siyah ve beyaz olduğunu anlamak istiyordu artık.
Torununun bu yöndeki sorusunu, yaşlı reis bilgece bir gülümsemeyle yanıtladı:
"Onlar benim için iki simgedir yavrum." dedi; "Biri iyiliğin, öteki kötülüğün simgesidir. Aynen bu köpekler gibi, iyilik ve kötülük de içimizde sürekli bir savaş içindedir. Onları seyrettikçe ben hep bunu düşünürüm. Onun için sürekli yanımda tutarım onları."
Çocuk sözün burasına bir nokta koydu;
"Onların arasında bir savaş varsa, kazananı, kaybedeni de olmalı" dedi; yeniden sordu: "Dede, sence hangisi kazanıyor bu savaşı?"
Reis, şu yanıtı verdi:
"Ben, hangisini daha çok beslersem, savaşı o kazanır."

5 Aralık 2014 Cuma

Bir Kızılderili Öyküsü


Bir gün New York’ta bir grup iş arkadaşı yemek molası için dışarı çıkıp caddede yürümeğe başlarlar. İçlerinden birisi Kızılderilidir. Yürürlerken Kızılderili bir cırcır böceği sesi duyduğunu söyler. Diğerleri gülerek, bu kadar gürültü arasından cırcır böceği sesinin duyulamayacağını iddia ederler. Kızılderili cırcır böceği sesinin geldiğini söylediği yöne doğru gider. Arkadaşlarından birisi onun nereye gittiğini gözlemek için onu izler. Gerçekten de o kadar yüksek binanın arasındaki küçücük bir yeşillikte cırcır böceğini bulurlar. Arkadaşı “Sende insanüstü güçler var o kadar gürültü içinden bu böceğin sesini duyman bir mucize” der. Kızılderili “Bu sesi duymak için insanüstü güçlere sahip olmak gerekmez” diyerek arkadaşına kendisini izlemesini işaret eder. Kaldırımın ortasında durur ve cebinden çıkardığı madeni parayı yere atar. İnsanlar madeni paranın düşme sesini duyunca sesin geldiği yöne bakarak ceplerini yoklamaya ve paranın kendilerinden düşüp düşmediğini araştırmaya başlarlar. Kızılderili arkadaşına dönerek “Önemli olan nelere değer verdiğindir. Her şeyi ona gore duyar ve hissedersin” der.

1 Kasım 2014 Cumartesi

Log Yönetimi ve SIEM Kontrol Listesi


Log Yönetimi&SIEM Kontrol Listesi 


Log Toplama Yöntemleri

WMI
SYSLOG UDP
SYSLOG TCP
SNMP
SNMP TRAP
Shared Directory
Ajanlı/Ajansız
JDBC/ODBC
SSH
OPSEC(Open Platform for Security)
API

Log Parsing&Normalization

Hangi sistemlerle entegre? Örnek: Cisco, Windows, VmWare,Linux,Fortinate vb..
Time difference adjustment özelliği var mı?

Mimari

Sistem dağıtık mimariyi destekliyor mu? Örneğin Storage server ayrı, WEB Server ayrı
ve Engine ayrı ayrı sunuculara kurulabiliyor mu?
Replikasyon imkanı var mı?
İhtiyaç oldıukça mimari genişleyebilir mi?

Korelasyon Motoru

Genel Özellikler
Korelasyon Motoru Hafızada (inMemory) çalışabiliyor mu? Yoksa sadece veritabanı üzerinde mi çalışıyor
Kullanılan veritabanı (SQL veya NoSQL) servisi stop edilse bile korelasyon kuralları çalışabilir mi?
Korelasyon kuralları real time çalışabiliyor mu? Yoksa sadece belli periyotlarla mı kurallar (alarmlar) run ediyor

Kural Özellikleri
Log/veri toplanan herhangi bir kaynağa  ait bir olay gerçekleştikten sonra belirli bir süre içerisinde
aynı Log/veri toplanan herhangi bir kaynağa ait farklı olaydan  meydana gelmezse şeklinde tanımlama yapılabilmelidir.
Örnek: Bir sunucuya bir kullanıcı login olmayı deneyip başarısız  olduktan sonra 2 saat içerisinde
  aynı kullanıcı aynı sunucuya  başarılı bir şekilde logon olmadı ise uyar)
Senaryo Takibi yapabilmeli.
Örnek:  Bir kullanıcı bir sunucuya login olduktan sonra o sunucudan 2 saat içerisinde internete çıkış olmazsa uyar
Bir sisteme ait belirli bir olay gerçekleşmezse alarm üretilebilmelidir.
Örnek: 2 gün boyunca X kullanıcısı Y sunucusuna login olmazsa uyar
 Korelasyon kuralı oluşumunda “eşittir,eşit değildir,içeriyorsa, içermiyorsa, büyüktür, küçüktür, başlıyorsa, bitiyorsa,
 boş  ise, boş  değil ise, say” gibi ifadeleee bağlı olarak kurallar tanımlanabilmelidir.
SIEM Kurallarındanda iki olay arasında tarih ilişkisi belirlenebiliyor mu?
Örnek: Birinci olaydan sonra 1 saat içerisinde ikinci olay oldu ise uyar
SIEM Kurallarındanda İki veya daha fazla olaya rasında ilişki kurulabiliyor mu?
Örnek: birinci oalyın kaynağı diğer olayın hedefine eşit ise vb..
Gerçek zamankı tespitler yapabiliyor mu?
Örnek: Seçilen X makinesine Y kullanıcısı Z yazılımını kurduğu anda uyar 
Threat Intelligence entegrasyonu var mı?
“Hot-list”  veya comparison list mevcut mu?

Kural Geliştirme Editörü
Kural özellikleri bölümünde belirtilen kuralları bir görsel editör ile yazılabiliyor mu?
Üreticiye bağımlılık oranı nedir? 
Özel bir SQL veya Script dili ya da benzeri notasyon öğrenmeye gerek var mı?
Kural Yazma Kolaylığı
Kuralları geliştirirken Kullanıcıya güvenlik analiz keywordleri veya
sistem management keywordleri vb.. Yardımlar sunuyor mu?

Kural Kütüphanesi
Hazır kurallar var mı?
Kurallar IDS/IPS, WEB Server Security, Network Monitoring, Cisco vb.. Network Cihazları, User Management, Group Management,
Machine Management, Authentication, Windows Firewall, Authorization, Audit Policy, Software Management, Access Violation,
File Management, Risk Management, Password Management ,Service Management, Performance Monitoring, File Replication, 
Windows File Protection, Printer, System Uptime, NTDS Defragmentation,  Network, Hardware Errors vb.. geniş bir yelpazede çeşitleniyor mu?

Alarm Yönetimi
E-mail veya SMS Desteği var mı?
Script veya exe çalıştırma desteği var mı?
IP blokla,  process kill vs.. gibi aksiyonlar alınabiliyor mu?
SNMP veya API desteği var mı?
Aksiyonlara senaryo ve logların durumları ve değerleri aktarılabiliyor mu?
Workflow management özelliği mevcut mu?

Performans

Sistem 100 adet korelasyon kuralını işletirken 5000 EPS ortalma ve 10 000 EPS tepe değerleri için 24 GB RAM, 500 GB SSD Disk ve  24  core işlemci yeterli mi? Log kaçırmadan kesintisiz 7X24X365 çalışabilir mi?
8 GB RAM, 500 GB SSD Disk ve 2,3 GHz 8 core işlemci ile gerçek zamanlı alınan  1000 0000 0000 (Bir milyar )  satır log/veri için belirli bir tarih aralığı arasında aynı anda farklı tarih aralıkları için log/veri satırı içerisinde tanımlanmış olan kolonlardan istenilen en az iki kolon parametresine göre 10 adet paralel sorgu cevabı süresi ne kadar?

Raporlama&Analiz

Drill down özelliği var mı?
BI tooları ile entegre olabiliyor mu?
Data Workflow  entegrasyonu var mı?
Yeni rapor tasarımı kolay mı?
İstatistiksel, görsel,  Statistical, matematiksel analiz imkanı var mı?
Raporlar ve filtreler ne kadar esnek?
Logların ham hallerine ulaşmak mümkün mü?
Rporlarda analizler de yapılabiliyor mu?
Örnek: Toplam oluşturduğu trafiği MB olarak
Toplam gönderdiği trafiği MB olarak
Toplam aldığı trafiği MB olarak
ve % olarak oranları gib.
Trend Analizi raporları mevcut mu? Örnek: Gününün hangi saatlerinde daha çok VPN yapılıyor?
Son 1 ay içerisinde en çok trafik oluşturan kullanıcılar, bu kullanıcıların toplamda ne kadar trafik ürettiği,
Bu üretilen trafiğin ne kadarı upload, ne kadarı download için kullanılmış, Toplam trafiğin % kaçını oluşturmuş ve bu trafiği oluştururken hangi protokolleri kullanmış gibi verileri içeren analiz raporu üretebiliyor mu?
CSV, PDF, HTML formatlarını desteklior mu?
Company logo, Header, Footer değiştirilebilir mi?

Storage

Üzerinden arama tarama yapılan aktif veriyi sıkıştırma oranı nedir? 
5651 için imzalanan verinin sıkıştırma oranı nedir?
Uzak makinade (SAN veya NAS) veri saklama alternatifleri sunuyor mu?
(Sadece 5651 için değil bütün sistem için)
3. parti araçlarla entegre olarak verilre ulaşılabiliyor mu?

Arayüz

WEB temelli bir arayüzü var mı?
Anlaşılması kolay mı?
Arayüz performansı 
Arayüz için ayrıca bir yazılım kurulumuna ihtiyaç var mı?

Compliance

Raporlarda Linux ve Aktif network Cihazları (Cisco vb..) yer alıyor mu?
Yoksa sadece Windows loglarına göre mi bu raporlar oluşuyor
ISO 27001, SOX, HIPAA, PCI, GLBA destekliyor mu?
Diğer
BIG DATA

HADOOP desteği var  mı?
Big Data altyapısı  kullanıyor mu?

Görevler Ayrılığı İlkesi

Yetki seviyesine göre görüntüleme desteği var mı? 
Kullanıcılar yatkilendirilebiliyor mu?
LDAP ve AD OU ya göre yetkilendirme yapılabiliyor mu?

Incident Management
Bir incident management modülü var mı?

Firma

Üretici firma kaç yıldır piyasada?
Firmanın Ar-GE ve akademik çalışma ve yayınları var mı?
Firamanın ürünü kendi özgün ürünü mü? Yoksa Açık kaynak kod veya başak bir üründen mi türetililmiş?
SIEM ile ilgili yatırım yapmaya devam ediyor mu?
Şirketin SIEM ve Log Yönetimi ana konusu mu?
En azından 20 Enterprise  referans firma sayabiliyor mu?
Çözüm ortakları ve birlikte çalıştıkları firmalar (partnerlar) sektörde bilinen firmalar mı?


Destek

Kendi destek ekibi var mı? Yoksa ekip outsource mu?
Şirketin destek talebine cevap verme süresi
Kendi kodunu geliştirmek için API desteği mevcut mu?
Destek yöntemleri? E-mail, Telefon, Uzak Bağlantı, Yerinde destek vb..

Kurulum

Kurulum için bir setup dosyası mevcut mu?
Desteklediği sistemler neler? Windows 2012, Centos vb..
Kurulum ve ayarları üretici firma olmadan dokümanlara bakaılarak yapılabilir mi?
Kurulum ve konfigurasyon süresi ne kadar?

Lisanslama
Ayrica bir Veritabanı lisansı gerektiriyor mu?
Lisanslama modeli nedir? EPS veya Log Kaynağı sayısı

Fiyat

Fiyatı nedir?



Referanslar
https://www.owasp.org/index.php/Logging_Cheat_Sheet
http://infosecnirvana.com/wp-content/uploads/2014/05/SIEMEvaluationChecklist.pdf
http://www.cisoplatform.com/profiles/blogs/siem-tools-implementation-guide-and-vendor-evaluation-checklist
http://www.sans.org/reading-room/whitepapers/analyst/benchmarking-security-information-event-management-siem-34755
http://searchsecurity.techtarget.in/tip/6-point-SIEM-solution-evaluation-checklist 
http://www.gartner.com/document/2780017
http://infosecnirvana.com/2014/02/ 

14 Ekim 2014 Salı

Yine bir “Bilişim Vadisi” kuruluyor



Yine bir “Bilişim Vadisi”  kuruluyor
Dr. Ertuğrul AKBAŞ


Türkiye son 14 yıldır  “Teknokent” kuruyor. Yine bir “Bilişim Vadisi”  kuruluyor haberinde
“Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, Türkiye’nin 2023 hedeflerini yakalaması noktasında Bilişim Vadisi’nin büyük katkı sağlayacağını belirtti.” yazıyordu.
 “Bilişim vadisi nedir? Nasıl kurulur? Bu konuda bilgisi olan var mı?“ sorusu sanırım 14 yılın sonda hala geçerli bir soru.

Elinde çekiçten başka aleti olmayana tüm meseleler “çivi” gibi görünürmüş. Biz de biraz bu sebepten olsa gerek, tüm projelerimizi dönüp dönüp en iyi bildiğimiz alana taşıyoruz: bina dikmek!
Sihirli çubuğun mucizesini bile inşaatta arıyoruz!
Hâlbuki özellikle insan odaklı tüm işlerde, adeta bir anayasa maddesi gibi benimsememiz gereken genel bir prensibimiz olmalı: binadan önce, eşyadan önce, her şeyden önce “insana” yatırım.
Sadece bina ve bölge yapmakla hiçbir şey olmayacağını neden anlamak istemiyoruz acaba?
Bu gelişmeye sağlayacak insanlar neden yetişmiyor. Mesela neden PISA değerlendirmelerinde OECD ülkeleri arasında orta öğretimimiz son sırada? 200 den fazla üniversitemizle övünürken ilk 500 e 5 tane üniveriste sokmakla iftihar ediyoruz. Nerede Nobel ödülleri, Nerede patentler?

Bu konuda Harvard Üniversitesi Halk Sağlığı Okulu Kompleks Metabolik Hastalıklar Bölüm Başkanı Prof. Dr. Gökhan Hotamışlıgil’in tespitlerine kulak verirsek eleştirileri benzer: Türkiye'de 'GSYH'nin % 2'sinin AR-GE fonlarına ayrılmalı' şeklindeki kanuni zorunluluğa dikkat çeken Hotamişligil, 'Bütün Avrupa ülkelerine göre çok yüksek bir oran. Eksik olan kritik kütlenin eksikliği. Projenin ortaya çıkmıyor oluşu. Örneğin, bugün TÜBİTAK elindeki fonları kişisel araştırmalara aktaramıyor hala. TÜBİTAK'ın elindeki fonlar şu anda taleplerle buluşamıyor. 

Türkiye'de bilimin gelişememesi sorununun ekonomik olmadığını vurgulayan Hotamışlıgil. şunları kaydetti: "Türkiye'de bilimsel ekosistem oluşmuyor çünkü üniversite içinde bir hiyerarşinin parçası olarak çalışıyorlar. YÖK bir özel üniversitenin (Özyeğin Üniversitesi) mütevelli heyetine girmem için 6 ay inceledi beni. Bir düşünün, ilkokul diplomamı istediler

Yukarıdaki bilgilerden de anlaşılacağı gibi AR-GE ye kaynak bulmada bir sıkıntı yok, para bol. 
Yılda 6.5 milyar $ ile Ar-Ge desteğinin milli gelire oranı %1'e yaklaşıyor. Hatta Türkiye'de 'GSYH'nin % 2'sinin AR-GE fonlarına ayrılmalı' şeklindeki kanuni zorunluluğa rağmen Dünya Patent Raporu’na göre  (2011) Türkiye’de 3.357  Patent başvurusu yapılmaktadır. Bu rakamlar ABD’de yılda 490 bin; Çin’de 391.
Devlet AR-GE için bütçenin %1 ini dağıtıyor ama alınan her 100 patentten 96 sını Türkiye’de faaliyette olan yabancı şirketler alıyor [ http://gundem.milliyet.com.tr/100-patentten-94-u-yabancilara-ait-/gundem/ydetay/1771434/default.htm ].

O zaman akla şu 5 soru geliyor
1-Devlet bu bütçeyi dağıtırken ehliyete değil de başka ilişkilere mi bakıyor?
2-Devletin nitelik seçiminde problem mi var?
2-Bu bütçeleri Türk şirketleri kitabını uydurup alıyor ama patente dönüştürmüyor mu?
3-Türk şirketlerinde bu altyapı yok mu? Yok ise bu AR-GE Bütçelerini nasıl alıp harcayabiliyorlar? Denetim Yok mu?
4-Al parayı verdim AR-GE yap demekle AR-GE olmuyor mu? O zaman devleti yönetenler neyi eksik yapıyorlar?

Buraya ayrıca Sabah gazetesi yazarı Şeref Oğuzun tespitlerini de ekleyebiliriz.
[ http://www.sabah.com.tr/Yazarlar/oguz/2014/02/01/arastiriyoruz-ama-gelistiremiyoruz ]
AR'aştırıyor fakat GE'liştiremiyoruz;
·         Zira farklı olandan korkuyoruz.
·         Bize benzemeyenden nefret ediyoruz.
·         Düello yerine pusu kuruyoruz.
·         Akıl yerine kurnazlığı seçiyoruz.
·         Sabır yerine telaşa kapılıyoruz.
·         Merak yerine biatı seçiyoruz.
·         Bilgi yerine kanaat ile yetiniyoruz.
·         Özgün yerine taklide sapıyoruz.
·         Kazan yerine kaybet tuzağındayız.
·         Ödül yerine cezayı benimsiyoruz.

İş yapma tarzımız ve kültürel engeller yetmiyormuş gibi, bize icat çıkarmak için verilen para ile çakallık yapıyoruz.

Ar-Ge parasıyla dövizi çıldırtıyoruz.
Ar-Ge parasıyla repo yapıyoruz.
Ar-Ge parasıyla kendi devletimizi dolandırıp duruyoruz.
Ar-Ge parasıyla icat çıkarmıyor, şeytani inovasyon yapıyoruz.
Tam da bu sebepten sizin "cari açık" dediğinize ben "akıl ve vicdan açığı" diyorum.
Netice; Ar-Ge'ye destekten vaz mı geçelim? Asla…
Ancak vahşi sulama yerine damla sulama modelindeki gibi verdiğimiz teşvikleri daha akıllı izleyelim, ölçelim, bilelim yönetelim...

Bunların dışında bir de AR-GE desteklerinin RANT boyutu var.
Bu konuda en can alıcı eleştştrileri sunanlardan birisi süreçleri yaşamış birisi olarak Salih Cenap: Teknokentlerde sigorta ve vergi konusunda ciddi kolaylıklar sunulmaktadır ancak maalesef bu sefer de devreye teknokent konseptinden rant devşirmeye kalkan aç gözlü üniversite veya teknokent yönetimleri ile bu imkânları “küçük” firmalara “yedirmemeye” kararlı büyük şirketler giriyorlar. Yüzlerce çalışanı olan büyük iletişim şirketleri, bankalar sözüm ona Ar-Ge faaliyetlerini vergiden muaf tutabilmek için teknokentlerin neredeyse tüm ofislerini adeta işgal ediyorlar. Teknokentlere gösterilen rağbeti fırsat bilen üniversite yönetimleri bu ofislere kira, ortak giderler vs.. bedelleri  ile piyasanın çok üzerinde fiyatlar istemekte . Böylece genç girişimcilerin sırtına küçücük bir ofis için aylık binlerce liralık bir fatura konulmuş oluyor.

Sistemin bürokrasisinin yanlışları da cabası.
Maalesef devletin usandırıcı bürokratik mekanizmaları AR-GE sürecini fikri olan gençler için çileye çevirmektedir.. İstenen proje dosyalarının oluşturulması, sunumların hazırlanması, kabul aldıktan sonra para alabilmek için istenen evrakın takibi, resmi yazışmaların yapılması başlı başına ayrı bir iş haline gelmektedir. Bu işler o denli detaylı ve vakit alıcıdır ki mesela sadece TÜBİTAK projeleri hazırlamak üzere müstakil firmalar kurulmuştur.

Genç girişimci bu bürokrasi ile mi boğuşsun ?, AR-GE sini mi yapsın? Yoksa zaten olmayan bütçesini bu işlerle uğraşan firmalara mı harcasın? 

Dolayısı ile gençleri cesaretlendirmek yerine onları sığınacak limanlar bulmaya itiyoruz. Bu da problemin sosyolojik yani. Bu liman genellikle GSM firmaları, Bankalar gibi AR-GE yapmayan dolayısı ile gençleri AR-GE ve ürün fikrinden soğutan yerler oluyor ya da bu gençlerin çok zeki olanları yurt dışına çıkıyor bir daha gelip Türkiye’de girişimci olmayı denemiyor ya da en kötü memur olup çıkıyor.

Her tarafa teknoparklar kuruyoruz. Amaç Silikon vadisi olmak. Silikon vadisini bir inşaat ve vergi muafiyeti olarak görmek çok yanlıştır. Böyle bir projenin arzulanan amacına ulaşma şansı yoktur. Silikan vadisi konseptinin bir kültür ve yaşam tarzı olduğunu bilmek lazım. En iyi olup en iyiyi bilmeden çeşitli vergi muafiyetleri ve desteklerle 10,15 yıl bir teknoparkta kalarak AR-GE kültürü oluşmuyor. Devlet balık tutmayı öğretmiyor. Herkese balık dağıtıyor. Kimisine büyük balık, kimisine küçük balık.
Silikon vadisi demek girişimci kültürü demektir
Silikon vadisi bir ekosistemdir.
Silikon vadisi aynı zamanda bir finansman makinesidir.

Ayrıca denemekten kaçınan bir toplumu defalarca deneyebilen bir kültüre evirmenin adıdır Silikon Vadisi.
Sorulara devam edersek iş adamları ve müteşebbisleri bu kadar RANT ve yolsuzluğu alıştırırsak vahşi sulama ile bütün suyun kendilerine akmasını isteyeceklerdir.  [http://www.radikal.com.tr/yorum/turk_saginin_atar_damari_yolsuzluk_ve_rant-1168895 ]

Ayrıca bütün dinamiklerinizi Tuğla ekonomisi üzerine oturtursanız kimse akıl ve ter ile para kazanmaya yönelmez. İltifat marifet ilişkisi daima hatırda tutulmalı.

Bütün bu süreci yönetecek bürokratlar aranırken AR-GE meselesinin  “teknik” bir iş  olduğu, idarecinin “teknik” işlerden anlamasının gereksiz olduğu, ihtiyaç duyulan teknolojinin “parası bastırılınca alınabileceği” yanılgısı da bizi Bilişim Vadisi=İnşaat sığlığında patinaja sürükleyen etmenlerden biridir.

Mehmet Altan’dan alıntı yaparsak
“1998’den günümüze tasarrufların milli gelire oranı yüzde 50 azalırken memleketin şehirleşme oranı hızla artmış. Konut edinmek için yapılan harcamalar da bugün yüzde 140 artmış durumda…
İmarlaşma, hoştur, güzeldir, iyidir, yahşidir…Ama Bakanlar Kurulu’nun aldığı tüm kararların yüzde 60’ını imar kararları oluşturmaya başlayınca, yerleşik endişeler biraz daha kabarıyor.
İmarlaşalım, amenna…Ama biraz da reformlaşalım, sanayileşelim, nano teknolojileşelim, patentleşelim…”

Son 12 yılda Türkiye Cumhuriyeti yatırımlarının %46 sı inşaata olmuş.
Devlet AR-GE desteği verelim bu desteği alanlar bir zaman gelir para biriktirir, zengin olur gerçekten Ar-Ge yapar diye düşünürse tamamen hata yapar sadece AR-GE yapabilme ışığı olanları da hazır paraya alıştırır ve bu hazır paranın peşinde koşar hale getirir. Bunu yukarıda tuğla ekenomisi kısmında açıklamaya çalıştığım şekilde devlet yaptı hatta 3. Köprüyü yapacak konsorsiyumdaki bazı inşaat firmalarına 100 milyar TL lik devlet ihalesi verdi ama hala bu konsorsuyum 3. Köprünün tasarımını Fransa ya ihale etti [ http://ekonomi.milliyet.com.tr/3-kopru-icin-finansman-sozlesmesi/ekonomi/detay/1758544/default.htm  ]
[ http://tr.wikipedia.org/wiki/Yavuz_Sultan_Selim_K%C3%B6pr%C3%BCs%C3%BC  ]

Al parayı verdim AR-GE yap demekle AR-GE olmadığını hepimiz kendi etrafımızdan da teyit edebiliriz. Memleketimizin en iyi üniversitelerinin en iyi mühendislik bölümlerinden mezun olanlar ya satışa kayıyor ya da yönetici pozisyonuna geçmeye çalışıyor. Ve bunların hiçbirisi Türk sanayi şirketlerinde olmuyor. Ya yabacı şirketlerde ya da Türkiye’de kurulmuş satış,pazarlama veya hizmet sektöründeki firmalarda oluyor çünkü sanayici yok denecek kadar az. Olanların da ne kadarı kendisi geliştiriyor ne kadarı yurtdışından ithal ettikleri üretim ve imalat teknolojileri ile üretim yapıyorlar.

Mühendisler, Türkiye sanayisizleştiği için mühendislik yapamıyorlar. Televizyon dizileri bir gerçeği yansıtıyor. Toplum neyi seyrediyorsa, öyle oluyor.
[http://www.radikal.com.tr/yazarlar/guven_sak/turkiyede_muhendisler_ne_is_yapiyor-1116908 ]
Üretimle ilgili toplumsal algı bitmiştir. 
Pek çok katma değerli sektördeki firma sahibi ya firmalarını satıp tuğla ekonomisine geçmiş ya da kendilerinin ana faaliyet alanını tuğla ekonomisi yapmıştır.

Bütün bunlar politik olarak teknolojik ve mühendislik rekabetin nerdeyse “0” olduğu tuğla ekonomisine yapılan yatırımın sonuçlarıdır. Belki birileri müthiş zengin oldu, RANT VE RÜŞVET çarkı kuruldu ama karşılığında Üretimle ilgili toplumsal algı bitti.

19 Temmuz 2014 Cumartesi

Türkiye’deki Log Yönetimi Projelerinde Eksik Korelasyon Algısı



Türkiye’deki Log Yönetimi Projelerinde Eksik Korelasyon Algısı


Dr. ERTUĞRUL AKBAŞ
eakbas@gmail.com

Kelimeler: Korelasyon, Korelasyon Motorları, Bilgi Çıkarımı, Bilgi Güvenliği, Log Yönetimi, Log Analizi, Kurumlarda Log Yönetiminin Gerekliliği, 5651 Sayılı Yasa,  Log Yönetimi,  Log Normalleştirme, SIEM, SYSLOG, SNMP,  5651 Sayılı Kanun, Karmaşık Olay İnceleme, Complex Event Processing, CEP, Olaylar Akımı İnceleme, Event Stream Processing, ESP, RETE Algorithm, CEP, Event, ECA, Rules, İleri Analitik ve Korelasyon Yetenekleri


OLAY VE KORELASYON TANIMI


Genellikle olay basitçe, zaman içerisinde herhangi bir anda olan her şey olarak tarif edilebilir. Örnek olarak: Bir telefonun zil çalması, bir trenin varışı, bir dosyaya erişilmesi veya olan herhangi bir şey verilebilir.
Bilişim terminolojisi açısından bakarsak olay ne olduğu ve ne zaman olduğu ile ilgili bilgi içeren mesajdır. Örnek vermek gerekirse: WEB sunucusuna yapılan isteğin sistem log dosyasına kaydı, network link down mesajı ya da kullanıcı butona bastı olayları gibi
 Korelasyon ise farklı olaylar arasındaki ilişkiyi ortaya çıkarma işlemine verilen addır.
Olay Korelasyonu (Event correlation) olaylardaki bilgilerden daha anlamlı ve yüksek seviye bilgi çıkarımına verilen addır.
Örnek Senaryolar:
·         Olağanüstü durumları tespit etmek,
·         Bir sorunun kök nedenini (root cause) belirlemek,
·         veya gelecekle ilgili tahminler yapmak ve eğilimleri analiz etmek .
Korelasyon teknikleri pek çoktur. İleride bu tekniklerle ilgili bilgiler verilecektir. Uygulama alanları da çok çeşitlidir.
·         Piyasa ve işletme veri analizi (örneğin  pazar eğilimleri tepiti),
·         Algoritmik alım satım (bir hisse senedi fiyatı gelişimi hakkında tahminler yapmak gibi),
·         Sahtekarlık algılama (örneğin bir kredi kartı kullanım alışkanlıklarındaki anormallik tespiti),
·         Sistem log analizi (örneğin benzer mesajları gruplama ve önemli olayları iletme)
·         veya ağ yönetimi ve hata analizi (örneğin bir ağ kök neden (root cause) tespit sorunu)
·         Log Yönetimindeki yeri ise ağ üzerindeki sayısız olay lar arasında birbiri ile bağlantılı olanları analiz ederek yöneticiye daha anlamlı bilgiler sağlamaktır.

 

OLAY VE KORELASYON İLE İLGİLİ TERMİNOLOJİ


Her konuda olduğu gibi konunun daha iyi anlaşılabilmesi için terminolojinin bilinmesi gerekmektedir.
·         Geri plan yordamı (Deamon): Arka planda gelen isteklere cevap veren uygulama
·         Olumsuz olay (incident): Dikkat edilmesi gereken geçici anormal durum veya bilgi işleme sistemlerinde, gerçek ya da potansiyel anlamda olumsuz etkisi olacak olay. Bir olumsuz olaydan birden fazla olay üretilebilir.
·         Yanlış kabul (False Positive) : Problem olmaması durumunu problem diye algılama. Sözlük anlamı ise: İstatistiksel hipotez testinde boş varsayımı doğru iken boş varsayımının yadsınması hatası.
·         Yanlış Red Hatası (False Negative) : Problem olması durumunun problemsiz olarak algılanması. Sözlük anlamı ise: İstatistiksel hipotez testinde boş varsayımı doğru değilken bunun kabul edilme hatası
·         Olay Kaynağı (Event Source) :
·         Olay Hedefi (Event Sink): Mesela veritabanı ve helpdesk sistemi
·         Ham olay (Raw Event) : Log sistemine yazıldığı format
·         Giriş Olayı (Input event) :Korelasyon safhasındaki olay
·         Çıkış olayı (Output event) :Olayın Korelasyon motorundan çıkan hali
·         Sonuç olayı (Derived event -Synthetic event)) : Korelasyon motoru tarafındna üretilen-Bir kurala bağlı olarak- olay
·         Sıkıştırılmış Olay (Compressed event) : Birden fazla aynı olayı temsil eden ama diğer olayları içermeyen olay
·         Komposit Olay (Composite event) :Korelasyon motoru tarafından üretilen ve ham olay,sonuç olayı vs.. içeren üst seviye olay
·         Alarm (alarm - alert): Üretilen uyarı mesajları


 

Gerçek Korelasyon Nedir?


Sistemlerden toparlanan çeşitli loglarda oluşabilecek şüpheli durumları tespit edebilmek için, logların ilişkilendirilebilmesi gerekmektedir.
Bilgi güvenliği ve olay yönetimi (SIEM) sistemleri sayesinde, insan gözünden kaçabilecek şüpheli olaylar logların ilişkilendirilmesiyle ortaya net bir şekilde çıkartılabilmektedir.
Her ne kadar, log yönetim sistemleriyle logları toplamak gerekli olsa da yeterli değildir.
Toplanan bu logların birbirleriyle ilişkilendirilmesi ve otomatik olarak analizlerinin yapılması gerekmektedir ve bu sebeple SIEM sistemleri büyük önem taşımaktadır. SIEM sistemlerinin en önemli özellikleri de korelasyon yetenekleridir.
Korelasyonun motorunun Türkiye’deki algısı ile global algı arasında ciddi bir fark oluşmuş durumda.  Temel algı farkları:
1.       Global olarak korelasyon in Memory olmalıdır.  Yani Korelasyon hafızada (in memory) yapılmalı. SQL sorgu şeklinde veri tabanı veya storage sistemi üzerinden yapılmamalıdır.  Bunun temel 2 sebebi vardır
a)      Sistemde tanımlı 100 lerce kural olsa her log geldiğinde bu yüzlerce kural için SQL sorgusu çalışırsa sistemin bunu kaldıramayacağı aşikârdır. Saniyede 1000 log gelen bir sistem için saniyede 1000 SQL sorgusu yapılması anlamına gelir ki bunun ne demek olduğunu azıcık veri tabanları üzerinde çalışmış olanlar bilir. Veri tabanının SQL, NoSQL veya tamamen özel de geliştirilmiş olsa bu yükü kaldırmaz ya da çok büyük sistem kaynakları ister. Bu tür analizler PoC sırasında fark edilemediği için bunun isterler listesi veya şartnameye aşağıdaki gibi bir madde eklenmelidir.

Korelasyon hafızada (in memory) yapılmalı. SQL sorgu şeklinde veri tabanı veya storage sistemi üzerinden yapılmamalıdır. SQL sorgu şeklinde yapılarak zaman kaybı veya yazma okuma ile ilgili bileşenlerden etkilenmemelidir.
b)      SQL sorgu şeklinde yapılarak zaman kaybı veya yazma okuma ile ilgili bileşenlerden etkilenmemelidir.

2.       Korelasyon Kuralları log veya log kaynakları arasında ilişkisel bağlantı kurabilmelidir. Örnek: Bir sunucuya bir kullanıcı login olmayı deneyip başarısız olduktan sonra 2 saat içerisinde aynı kullanıcı aynı sunucuya başarılı bir şekilde logon olmadı ise uyar gibi. Bu tarz ilişkisel kurallara örnekler:

·         Sistemde oluşan olaylar arasında “ve”, “veya”, “değil”, “group by”, “exist”, “count”   ilişkileri kurularak tanımlanabilen süre boyunca belirli olayların oluşması halinde özel bir korelasyon uyarısı oluşturulabilmelidir.
·         Birden fazla olay kayıdı üzerinde çalışıp aralarındaki kullanıcı tanımlı ya da ön tanımlı ilişkilere bakarak geçici veya nihai kararlar üretebilmelidir. Geçici kararlar üretebilmek için işlenen olay kayıtlarının ilişkisine bakarak yeni olay kayıtları üretebilmeli ve sistem tarafından üretilen bu özel olay kayıtları (correlation event) tekrar korelasyon motorunundan geçirilebilecek şekilde geri besleme kaydı olarak kullanılabilmelidir. Başka bir deyişle sistem kendi oluşturduğu olay kayıtlarını da korelasyona tabi tutabilmelidir
·         Korelasyon kuralı oluşumunda “eşittir, eşit değildir, içeriyorsa, içermiyorsa, büyüktür, küçüktür, başlıyorsa, bitiyorsa, boş ise, boş değil ise, distinct count” gibi ifadelerine bağlı olarak kurallar tanımlanabilmelidir.
·         Log/veri toplanan herhangi bir kaynağa ait bir olay gerçekleştikten sonra belirli bir süre içerisinde aynı Log/veri toplanan herhangi bir kaynağa ait farklı olaydan meydana gelmezse şeklinde tanımlama yapılabilmelidir.(Örn: Bir sunucuya bir kullanıcı login olmayı deneyip başarısız  olduktan sonra 2 saat içerisinde  aynı kullanıcı aynı sunucuya  başarılı bir şekilde logon olmadı ise uyar)

3.       Sistemin near real time çalışabilmesi. Bir korelasyon motoru kullanılmasının en temel sebeplerinden birisi olay olurken en kısa sürede bundan haberdar olmaktır. Bunu sağlamak için isterler listesi veya şartnameye yazılabilecek kural örneği:  Seçilen X makinesine Y kullanıcısı Z yazılımını kurduğu anda uyar tarzı gerçek zamanlı alarmlar üretebilmeli ve bu alarmlar merkezi log sistemine ulaşır ulaşmaz uyarıları üretmelidir.

4.       Sistemin Kural hazırlama sihirbazı. Buradaki global algı kullanıcıya ne kadar kolay bir arayız verilirse o kadar iyidir. Bu kullanıcının hem zaman kazanmasını sağlar hem de yazılıma özel br sorgu dili öğrenmesine gerek kalmaz. . Bunu sağlamak için isterler listesi veya şartnameye yazılabilecek kural örneği:  Sistemde kolay kural  hazırlamak için bir kural hazırlama sihirbazı bulunacaktır. Ve bu sihirbaz ile bu isterler listesi/şartnamedeki bütün kurallar herhangi bir özel sorgu yazma ihtiyacı olmadan görsel bir şekilde geliştirilebilecektir.