Şimdi
diyeceksiniz ki deprem ile KVKK veri ihlalinin ne alakası var. Önce oradan
başlayayım, sonra yine siber güvenlikle alakalı yapılan denetimlerden de birkaç
örnek vereyim. Zaten denetim ve depremle ilişkisini kuracaksınız.
Veri ihlali
olmasın, KVKK ve diğer denetimlerden başarı ile geçeyim diye alınan dünyaca
ünlü, meşhur, pahalı SIEM yazılımlarını tercih eden bir firmanın KVKK veri
ihlal bildirimini kurumun web sayfasından aldım
·
İhlalin
tüm detaylarına ilişkin tespit çalışmaların kanunun belirttiği bildiri
süresince tamamıyla yapılamadığı
·
İhlalden
etkilenen kişi ve kayıt sayısının kanunun belirttiği bildiri süresince tamamıyla
yapılamadığı
Başka bir
örnek de birebir kendi yaşadığımdan örnek vereyim. Biri kendi danışmanlık
yaptığımız firma diğerinde de süreci yöneten arkadaşım.
Bizim
danışman olduğumuz firmanın denetim sürecinde
1-
Son takvim yılının tamamı için loğların canlıda
durması
2-
Sadece hash değil ayrıca zaman damgası
3-
Hatta Tübitak zaman damgası
Şartı
aranırken diğer firmaya denetimde
1-
Canlı ile ilgili illa böyle süre şartı yok
2-
Hash yeterli
3-
Tübitak zaman damgası sorulmuyor bile
Şimdi deprem ile
devam edeceğim. 6 Şubat
Kahramanmaraş'taki depremde 100 lerce ilçede yıkım oldu ama bir ilçede olmadı [2].
Bu yıkım olmayan ilçenin belediye başkanına kendi ilçesindeki halk ve kendi
seçmeni 'Senden başka doğru adam
yok mu' diye eleştirmişler.
Eğer ders
almazsan tarih tekerrürden ibarettir. Çok benzeri yine 1999 gölcük depreminde depremin merkezine çok
yakın olmasına rağmen, depremden neredeyse hiç etkilenmeyen Tavşancıl belediye
başkanı için de söylenmişti. Hatta başkana babası darılmıştı [3,4].
"Türkiye'de
rüşvetin yaygın olduğu bilinir ve herkes bundan şikayetçidir. Ancak şikayet
edenlerin büyük çoğunluğunun esas rahatsızlığı, kendilerinin de bu çarka dahil
olmamasından kaynaklanır." [5]
Prof. Dr. Acar
Baltaş
Çetin Altan 2015
yılının başlarında Çınar Oskay’ın “Halk neden çok büyük tepki göstermedi
yolsuzluk iddialarına?” sorusuna:
“Yolsuzluğu piyango gibi görüyor. Bana da
çıkabilir diyor… Yolsuzluğun bitmesini istemiyor, yolsuzluktan pay almak
istiyor” diye cevaplamıştı. [6]
Bu benim de çok
tecrübe ettiğim bir durum. Bizim kültürde atasözü bile var. "Doğru
söyleyeni dokuz köyden kovarlar".
Prof. Dr. Arman
Kırım "Mor İneğin Akıllısı" kitabında diyor ki:
Ben ne zaman
konferanslarımda belli tehlikelere işaret etsem, moral bozmak ile itham
edilmişimdir. Bu deneyimlerim sonunda şunu öğrendim: eğer bu ülkede insanları
etkileyen bir konuşmacı olmak istiyorsanız, zinhar gerçeklere
değinmeyeceksiniz; sadece ve sadece onların duymak istedikleri güzel şeyleri
söyleyeceksiniz, stratejilerini doğrulayacaksınız, ne kadar akıllı işler
yapmakta olduklarını onaylayacaksınız.
Eğer Prof. Dr.
Acar Baltaş, Çetin Altan, Prof. Dr. Arman Kırım, Muhsin Yazıcıoğlu, Profesör Fritz Neumark [1] gibiler haklıysa sizce toplum kendisine
doğru söyleyeni mi el üstünde tutar yoksa kötü de olsa, toplumu dejenere de
etse, toplumu bozsa da istediğini vereni mi?
O kadar değişim
doktoru, Fenomen, bol takipçili, bol izleyicili, meşhur, bol müşterili binlerce
insan, kurum, STK çıktı son 30 yıldır (İnternetin
yoğun kullanılmaya başladığı tarihi baz aldım). Sizce bunlar bu kadar
takipçiyi, bu kadar izlenmeyi, bu kadar meşhur olmayı nasıl becerdiler ve
gerçekten topluma iyi manada etki mi ettiler?
Gördüğü
halde görmezden gelen, bildiği halde susan kısacası herkesin bildiği
sırlar toplumu olan toplumların hali nasıldır acaba?
Eğer ders
almazsan tarih tekerrürden ibarettir.
2019 yılında yazdığım "Depremin Hatırlattıkları" yazısı aynen geçerli [7].
Rahmetli Yazıcıoğlu’nun kendi sesi ve görüntüsü ile tespitli olan sözleri:
"Dürüstlük
başa bela imiş"
“O
iktidar olamaz? Niye? Fazla dürüst dediler"
Şimdi
rahmetlinin bo sözünü aşağıdaki gibi genişletsek hata mı etmiş oluruz?
“Onun ürünü çok iyi olsa da o ürünü almayız. Niye? Fazla
dürüst”
“O işini çok iyi yapsada ona bu projeyi vermeyiz. Niye? Fazla
dürüst”
“O bu projeyi alamaz. Niye? Fazla dürüst”
“O bu desteği alamaz. Niye? Fazla dürüst”
“O bu işi alamaz. Niye? Fazla dürüst”
“O burada barınamaz. Niye? Fazla dürüst”
Şura suresi, ayet 30: "Başınıza gelen herhangi bir musibet kendi ellerinizle
kazandıklarınız yüzündendir”
Referanslar
1-
https://ertugrulakbas.blogspot.com/2023/02/halkn-yolsuzlugu-piyango-gibi-gormesi.html
3-
https://www.bbc.com/turkce/haberler-turkiye-62570328
5-
https://www.acarbaltas.com/platin-dergisinde-acar-baltas-21/
7-
https://medium.com/@drertugrulakbas/depremin-hat%C4%B1rlatt%C4%B1klar%C4%B1-b54c6f91c2c2
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder