"Bal bal demekle dil tatlanmaz" (Türk Atasözü)
“Sorumluluklarımızdan kaçınabiliriz, ama kaçınmanın sonuçlarından kaçamayız" (J.C.Stamp.)
Aşağıda 5 yıl önce yazdığım bir makale var.
https://ertugrulakbas.blogspot.com/2014/10/yine-bir-bilisim-vadisi-kuruluyor.html
burada anlattığım problemler artarak devam etmiş ve 2019 yılında dünyaya ürün satabilecek firmalar
ya Türkiye'yi terk ediyor ya da dünyada yer edinmiş Türkler Türkiye'de proje yapamıyorlar.
Türkiye kaynakları verimli kullanamadı [1].
Türkiye’de bölgesel yolcu uçağı üretimi yapılabilmesi amacıyla yapılan girişimler sonucu 2015 yılında; havacılık ve uzay teknolojilerine sahip ABD merkezli sahiplerinin Türk Eren ve Fatih Özmen çiftinin olduğu Sierra Nevada Corporation şirketi öne çıkmıştı. Türkiye’nin de motivasyonuyla SNC kendini ispatlamış ve çok sayıda ülkede uçuş sertifikası olan ve geçmişte ve o dönemde çok sayıda havayolu şirketi tarafından kullanılan Dornier 328 uçağının bütün haklarını satın almıştı.
SNC ve o dönemki Savunma Sanayii Müsteşarlığı (Savunma Sanayii Başkanlığı) bir protokol imzalayarak Türkiye’de üretim yapılacağını duyurmuş, uçağın adının da TR 328 olacağı bir jet bir de turboprop olmak üzere iki versiyonlu olarak D328’in geliştirilerek üretileceğini açıkladı. Bu uçakların ilk uçuş tarihi olarak da 2019 verildi. Aynı zamanda 70-90 yolcu sınıfında bir TRJ628 uçağının da geliştirilerek Türkiye’de üretileceği duyuruldu. Üretim için SNC, “TRJet” isimli bir şirket kurdu. D328’in hakları bu şirkette bulunuyor.
TRJ328 ve TRJ628’in çizim ve modelleri bu süreçte çeşitli etkinlik ve fuarlarda da SNC ve SSM tarafından sergilenmişti [2].
Ama bu proje iptal edildi ve SNC “MERKEL’İN DESTEĞİYLE ALMANYA’DA ÜRETİM” yapacak [2].
Türkiye’den pek çok şirket ABD, İngiltere, AB, Bosna Hersek, Estonya’ya kadar uzanan geniş bir yelpazede ülkelere gidiyorlar, en azından merkezini taşıyor veya şube açıyor [3].
Türkiye Cumhuriyeti Devleti dünyada başka hiçbir ülkenin sağlamadığı AR-GE destek ve teşviklerini veriyor ama dünyada başarılı olmak isteyen şirketlerin de, kişilerin de gözü dışarıda [3].
Türkiye'de kalanlar ise ahbap-çavuş ekonomisi içerisinde ehliyetine göre değil kimi tanıdığı, kimi gördüğüne göre ticaret yapmayı tercih ettiği için içerideki pazardan milyonlarca, hatta bazıları yüz milyonlarca dolar ciro elde etmiş olmalarına rağmen bu finansal avantajı dünyada rekabette avantaja çevirememekte ve Türkiye'ye sıkışıp kalmaktadır. Neden Türkiye'ye sıkışıp kaldı dedim?
Referanslar
1. https://t24.com.tr/haber/dunya-bankasi-turkiye-de-kaynaklar-verimsiz-sektorlere-gitti-buyume-icin-yapisal-reformlar-sart,835575
2. https://www.yenicaggazetesi.com.tr/yerli-ucak-projesini-almanya-kapti-246239h.htm
3. https://medium.com/@eakbas/yurt-dışına-açılmak-i̇steyen-ve-kendinde-bu-potansiyeli-gören-şirketler-türkiye-den-neden-gider-200ef77017a9
Türkiye’de bölgesel yolcu uçağı üretimi yapılabilmesi amacıyla yapılan girişimler sonucu 2015 yılında; havacılık ve uzay teknolojilerine sahip ABD merkezli sahiplerinin Türk Eren ve Fatih Özmen çiftinin olduğu Sierra Nevada Corporation şirketi öne çıkmıştı. Türkiye’nin de motivasyonuyla SNC kendini ispatlamış ve çok sayıda ülkede uçuş sertifikası olan ve geçmişte ve o dönemde çok sayıda havayolu şirketi tarafından kullanılan Dornier 328 uçağının bütün haklarını satın almıştı.
SNC ve o dönemki Savunma Sanayii Müsteşarlığı (Savunma Sanayii Başkanlığı) bir protokol imzalayarak Türkiye’de üretim yapılacağını duyurmuş, uçağın adının da TR 328 olacağı bir jet bir de turboprop olmak üzere iki versiyonlu olarak D328’in geliştirilerek üretileceğini açıkladı. Bu uçakların ilk uçuş tarihi olarak da 2019 verildi. Aynı zamanda 70-90 yolcu sınıfında bir TRJ628 uçağının da geliştirilerek Türkiye’de üretileceği duyuruldu. Üretim için SNC, “TRJet” isimli bir şirket kurdu. D328’in hakları bu şirkette bulunuyor.
TRJ328 ve TRJ628’in çizim ve modelleri bu süreçte çeşitli etkinlik ve fuarlarda da SNC ve SSM tarafından sergilenmişti [2].
Ama bu proje iptal edildi ve SNC “MERKEL’İN DESTEĞİYLE ALMANYA’DA ÜRETİM” yapacak [2].
Türkiye’den pek çok şirket ABD, İngiltere, AB, Bosna Hersek, Estonya’ya kadar uzanan geniş bir yelpazede ülkelere gidiyorlar, en azından merkezini taşıyor veya şube açıyor [3].
Türkiye Cumhuriyeti Devleti dünyada başka hiçbir ülkenin sağlamadığı AR-GE destek ve teşviklerini veriyor ama dünyada başarılı olmak isteyen şirketlerin de, kişilerin de gözü dışarıda [3].
Türkiye'de kalanlar ise ahbap-çavuş ekonomisi içerisinde ehliyetine göre değil kimi tanıdığı, kimi gördüğüne göre ticaret yapmayı tercih ettiği için içerideki pazardan milyonlarca, hatta bazıları yüz milyonlarca dolar ciro elde etmiş olmalarına rağmen bu finansal avantajı dünyada rekabette avantaja çevirememekte ve Türkiye'ye sıkışıp kalmaktadır. Neden Türkiye'ye sıkışıp kaldı dedim?
Referanslar
1. https://t24.com.tr/haber/dunya-bankasi-turkiye-de-kaynaklar-verimsiz-sektorlere-gitti-buyume-icin-yapisal-reformlar-sart,835575
2. https://www.yenicaggazetesi.com.tr/yerli-ucak-projesini-almanya-kapti-246239h.htm
3. https://medium.com/@eakbas/yurt-dışına-açılmak-i̇steyen-ve-kendinde-bu-potansiyeli-gören-şirketler-türkiye-den-neden-gider-200ef77017a9
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder