Ahir zamanda iyi insanların, iyi yaşamak isteyen, iyilik yapmaya çalışan insanların sevilmeyeceğini hadisler söylüyor.
Hatta tam tersi kötülerin sevileceği, tercih edileceği, onların dürüst kabul edileceği, dürüstlerin de hain kabul edileceği yine hadislerle sabit.
Bir sünneti yaşamanın bile elde kor taşımak gibi olacağı yine meşhur hadis.
Peygamberlerin bile aynı insanlara binlerce kez anlatmasına rağmen hiçbirini inandıramadığı bilindiği halde öyle zamanlar gelecek ki iyi insanlar bile korkudan, çekinceden, anlattım anlattım da ne oldu gibi bahanelerle anlatmayacak, konuşmayacak, tebliğ etmeyecek.
Hasan-i Basri'nin anlattığındaki "Vallahi, yetmiş Bedir’liye yetiştim, çoğu kez giydikleri sof idi. Eğer siz onları görseydiniz deli sanırdınız. Onlar da sizin iyilerinizi görselerdi “bunların ahirette bir nasibi yok” derlerdi. Kötülerinizi görselerdi, “bunlar hesap gününe inanmıyorlar” derlerdi." olayındaki gibi eğer ahir zamanda Peygamber efendimiz camileri ziyaret etse ve 1400 yıl önce beyan ettiği "Bir zaman gelecek, insanlar camileri doldurur, içlerinde (hakiki) tek mümin yoktur.” (bk. Müstedrek, h.no: 8414) sözünde olduğu gibi siz Müslüman değilsiniz dese şimdiki Müslümanlar Hz. Muhammed'e sen Müslüman değilsin, biz iyisini biliyoruz deyip hayatlarını hiç sorgulamadan yaşamaya devam ederler.
”İnsanlara öyle bir zaman gelecek ki, avam halk Kur’ân okuyacak, ibadete kendini verecek (fakat) bid’at ehlinin işleri ile meşgul olacaklar; hissetmedikleri yerden şirke sapacaklar. Söz ve ilimleri vasıtasıyla rızık elde edecekler, dini alet ederek dünyalık edinecekler. İşte bir gözü kör deccalin avanesi bunlardır” (Râmûz-u l Ehâdîs, Hadîs No: 6255)
Nurettin Topçu'nun dediği gibi bugün İslam aleminde Müslüman kalmadı, pek küçük bir azınlık çıkarsa onlara da bütün İslam alemi düşmandır.
” Ümmetimden başı sarıklı yetişmiş bin alim kişi Deccale tabi olacaklar ”
(İmam Ahmed Bin Hanbel, Müsned, sf. 796)
Yani orada burada ortaya çıkan 5-10 diğer kalabalık alimler(!) grubu gibi düşünmeyen değil de durum tam tersi olacak.
Ahlaksızlık, çalma, çırpma, zülüm alıp başını gidecek. Hatta o hale gelecek ki Nurullah Topçu'nun dediği gibi “Kur’an harikası olan ilahi ahlak, İslam diyarında çoktan gömülmüştür.”
Alimler de dahil insanların çok azı hariç hepsi bildiği, okuduğu gördüğü ayet ve hadislere uygun yaşamayacak.
Alimler pek azı hariç bozulacak, kitap yüklü eşşekler gibi olacaklar.
Dinin îcaplarını çok iyi bildikleri, ilimleri çok fazla olduğu hâlde; ilimleri ile amel etmeyen, kimseleri, Cenâb-ı Hak, Kur’ân-ı Kerîm’de Cum’a Sûresi, 5. âyet-i kerimede “kitap taşıyan eşeğe” benzetiyor.
"İnsanlar üzerine öyle bir zaman gelecektir ki İslâm'ın yalnız ismi, Kur'an'ın ise resmi kalacak. Mescidler dış görünüşleri ile mamur, fakat içleri hidayetten mahrum olacak. Onların âlimleri gök kubbe altındakilerin en şerlileridir. Fitne onlardan çıktı ve yine onlara dönecektir."
(Beyhâkî)
İmam-ı Azam Ebu Hanife’den nakledilen pek manidar şöyle bir söz var: “Sultanın sofrasına oturan âlimin fetvasına itibar edilmez” diye.
İmam Gazalinin oğluna verdiği öğütlerde alim ile yönetici, sultan arasında olması gereken muameleye dikkat bundan çekilmiş olsa gerek ama ahir zamanda İmam-ı Azam veya İmam Gazali'den daha büyük alimler (!) olduğu için bu sözler eğilip bükülebilir hatta daha ileri gidilip yanlış denebilir.
Bu asırda Bediüzzman'ın dediği gibi insanlar bilseler bile bildikleri ile yaşamak yerine dünyevi çıkarlarını tercih ederler.
Bir de bütün bunlarla birlikte aşağıdaki dehşetli hadis de yönetimsel olarak da bu çöküşe işaret ediyor.
“Ahir zamanda ümmetime sultanlarından / devlet yetkililerinden öyle şiddetli bir bela / musibet / eza-cefa dokunur ki, kimse ondan kurtulamaz. Yalnız diliyle, eliyle ve kalbiyle Allah’ın dinini bilen / tanıyan kimse kurtulur. İşte bu, Allah’ın lütuflarının kendisi için önceden mukadder olduğu kimsedir.” (Deylemi’den naklen, Kenzu’l-ummal, h. No: 8450)
Ahir zamanda devlet başkanlarının yanlarında, devletin disiplin işlerini yürütmekle görevli öyle memurlar geleceklerdir ki: Allah’ın gazabı ile kalkar yine gazabı ile yatarlar. Böyle kimselerle dost olmaktan kaçınınız.”
((Camiu’s-sağir. c.1,hds:463)
Peki bu kadar zorluk içinde yine de iyi yaşamak, iyi olmak isteyenler ne yapacak?
Öncelikle onların başına çok kötü şeylerin geleceği ile ilgili hadisler de mevcut.Onlara bu dünyada rahat yüzü yok.
Rasûlullâh (s.a.v):
“–İnsanlar üzerine öyle bir zaman gelecek ki o vakit müminin kalbi tuzun suda eridiği gibi eriyecek!” buyurdu.
“–Niçin eriyecek yâ Rasûlallah?” diye sorulduğunda:
“–Kötülükleri görüp de onları değiştirmeye güç yetiremediği için” buyurdu.
(Ali el-Müttaki, Kenz, III, 686/8463)
Hazırda ve gaybda olanlara nasihat etmek."
(Râmuz-ül Ehadîs sh: 483)
Emrine uyup doğruyu yazmaya ve konuşmaya devam edecek.
Yine hadiste belirtildiği gibi esas iflas edenin dinen iflas eden olduğunu bilecek.
"Bir zaman gelir, sünnet unutulur, bid'atler meydana çıkar. Sünnete uyanlar garip olur, yalnız kalır. Bid'atlere uyan ise, kendilerine çok arkadaş, yardımcı bulur"
hadisinde olduğu gibi yalnız kalacak ama doğruyu yapmaya ve yaşamaya devam edecek
Haine itimat edilir, emine ihanet edilir.
(Harâiti)
Doğru söyleyenler yalanlanır, yalancılar kabul görür.
(İ.Ahmed)
Hakkın peşinde olmak, garip ve yalnız kalmak demektir.
(İbni Asakir)
Hadislerinde haber verilen durumlarla karşılaşır ama doğruyu yapmaya ve yaşamaya devam edecek
Kötülerin arasında kalan salih kimse gariptir.
(Deylemi)
hadisinde olduğu gibi garip olacak ama aşağıdaki hadis imdadına yetişecek.
İslam dini, garip olarak başladı, sonu da garip olacaktır.
(Müslim, Tirmizi)
Bediüzzaman'ın Hutbe-i Şamiye de dediği gibi gayri müslimlerle ilim ve teknoloji ile rekabet edecek, bilimle onlara galebe çalıp, ikna edeceğiz. (bk. Hutbe-i Şamiye, s. 88)
Konu ile ilgili dikkat çekici ayet ve hadisler
HADİSLER:
(Kötüler iyi, iyiler kötü gösterilmedikçe, kıyamet kopmaz.)
(Harâiti)
Âlimim diyen cahildir.,
(Taberani)
Dinin felâketine yol açan üç sebep vardır: Günahkâr fakih, zâlim devlet başkanı ve cahil müctehid.(Feyz-ül Kadir)
Onlar insanları Kitabullah'a çağırırlar, fakat Kitap'tan zerre kadar nasipleri yoktur.
(Ebu Dâvud: 4765)
Şüphesiz ki benden sonra ümmetimden bir zümre gelecektir. Onlar Kur'an okuyacaklar, fakat Kur'an'ın feyzi onların boğazlarından öteye geçmeyecektir. (Yalnız dilde kalacaktır.) Nitekim onlar okun avı delip geçtiği gibi dinden çıkacaklar, bir daha da ona dönemeyeceklerdir. İşte bütün insanların ve hayvanların en kötüsü bunlardır.
(Müslim: 1067)
AYETLER:
İnsanların çoğuna uyan sapıtır. (Enam 116)
Halkın çoğu kâfirdir. (Nahl 83)
Çoğu fâsıktır. (Maide 49)
Çoğu müşriktir. (Rum 42)
Çoğu iman etmez. (Rad 1)
Çoğu inkârcıdır. (İsra 89)
Çoğu gafildir. (Yunus 92)
İnananlar azdır. (Sad 24)
"Onların çoğu Allah'a iman etmişler, fakat müşrik olarak yaşarlar." (Yusuf: 106)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder